Hazırlayan: Av. Cihangir Fidan
KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINI NEDENİYLE HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI İLE GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI (GİB) TARAFINDAN ALINAN VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNE YÖNELİK TEDBİRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan ve başta ticari faaliyetler olmak üzere birçok sektörün sekteye ve gelir kaybına uğramasına neden olan Covid-19 salgınının ekonomik etkilerini azaltabilmek adına Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından her geçen gün gerekli önlemler alınmaya devam edilmektedir. Bu yazımızda Hükümet tarafından alınan önlemler kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından Vergi Mükelleflerinin yükünü azaltmak ve bu süreçte bir nebze olsun destek olabilmek adına alınan önlemlere yazımızın devamında liste halinde değinilecektir.
1. TEBLİĞDE BELİRTİLEN VERGİ MÜKELLEFLERİNİN VE 65 YAŞ ÜSTÜ ve KRONİK RAHATSIZLIĞI OLAN VATANDAŞLARIN VERGİ USUL KANUNU (VUK) KAPSAMINDA MÜCBİR SEBEP HALİNDE OLDUĞU KABUL EDİLMİŞ VE BEYANNAME VERME İLE VERGİ ÖDEME SÜRELERİ UZATILMIŞTIR.
Mücbir sebep hukuk literatüründe görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ve borçludan kaynaklanmayan savaş, deprem, doğal afetler vb. durumları ifade etmek için kullanılmaktadır. Şu günlerde yaşadığımız Covid-19 salgının ise günlük hayatı durma noktasına getirmesi, devletlerin yurt içi ve yurtdışı seyahatlerinin iptal edilmesi, okulların kapatılması, devamının zorunluluk arz etmediği ticari ve kamu faaliyetlerinin durdurulması ve hatta sokağa çıkma yasağı gibi kararlar almasına neden olması sebebiyle hukuken “mücbir sebep” kapsamına girdiği tartışmaya açık bir husus değildir.
Birçok kanun ve yasal düzenlemede de olduğu gibi Vergi Usul Kanununda da mücbir sebep halleri ve mücbir sebep hallerinin ne gibi etkileri olacağı VUK Madde 13’te düzenlenmiş ve Madde 15’te Bakanlığın mücbir sebep hali ilan etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
“213 SAYILI VUK MADDE 13:
1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması;”
Yukarıda görüldüğü üzere VUK Madde 13/2’de “yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler” ifadesi kullanılmış ancak bu kapsam sınırlı tutulmamıştır. Esasında yukarıda belirtmiş olduğumuz nedenlerde Covid-19 salgının da Mücbir Sebep tanımlaması içerisinde değerlendirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Ancak Bakanlık tarafından mükelleflerde oluşan soru işaretlerini gidermek ve hukuk süreçlerinde yaşanabilecek olası tartışmaların önüne geçmek adına Madde 15’te yer alan yetki kullanılarak 24/03/2020 tarihli ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 518) ile Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen ve bu Tebliğle belirlenen mükelleflerin 213 Sayılı VUK’un mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılmasına karar verilmiştir. (519 no.lu tebliğe https://www.gib.gov.tr/node/143134 adresinden ulaşılabilir.)
BU KAPSAMDA 518 SAYILI TEBLİĞ İLE BELİRLENEN MÜKELLEFLERİN;
NİSAN, MAYIS VE HAZİRAN AYLARINDA VERMELERİ GEREKEN MUHTASAR VE KDV BEYANNAMELERİNİN VERİLME SÜRESİ 27 TEMMUZ 2020 GÜNÜ SONUNA KADAR UZATILMIŞTIR.
SÖZ KONUSU BEYANNAMELERE İSTİNADEN TAHAKKUK EDEN VERGİLERİN ÖDEME SÜRELERİ İSE ALTIŞAR AY UZATILARAK ÖDEMELERİN EKİM, KASIM VE ARALIK AYLARININ SON HAFTASI İÇERİSİNDE YAPILABİLMESİ SAĞLANMIŞTIR.
Bu noktada şunu ifade etmek gerekir ki, her ne kadar anılan tebliğ ile beyanname verme ve vergi ödeme süreleri özellikle vurgulanmış ise de mükelleflerin faydalanabileceği imkânlar bunlarla sınırlı değildir. Zira Covid-19 salgını Mücbir Sebep kapsamına alındığından 213 Sayılı VUK’ta düzenlenen beyanname verme ve vergi ödeme dışındaki diğer sürelerin de durduğu ve bu yükümlülükler dışındaki diğer yükümlülüklerini de yerine getiremeyen mükelleflerin sorumlu tutulamayacağı açıktır. Yine Mücbir Sebebi doğuran halin Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından sonra da devam ettiği varsayımında yeni bir tebliğ yayınlanarak bu süreler uzatılmasa da mükelleflerin hukuki olarak mücbir sebepten faydalanmaya devam edebileceği kanaatindeyiz.
2. 518 SAYILI TEBLİĞDEN HANGİ MÜKELLEF GRUPLARI FAYDALANABİLİR?
Aşağıda detaylı olarak belirtileceği üzere Bakanlığın mükelleflerin çok büyük kısmını mücbir sebep halinden faydalanabilmesi için tespit ettiği görülmektedir. Bakanlığın bu tespiti yapar iken öncelikli olarak hükümet kararları ile işyerleri kapatılan ve kapatılmamış olsa da doğrudan etkilenen diğer mükelleflerin faydalanmasını hedeflediği görülmektedir. Ancak ne yazık ki 518 sayılı tebliğde TÜM MÜKELLEFLER ifadesi kullanılmadığı ve yalnızca belirli mükellef gruplarının ifade edildiğini de belirtmemiz gerekmektedir. Her ne kadar mükellef grupları sınırlı olarak sayılmışsa da Covid-19 salgınından belirli mükellef gruplarının değil tüm mükelleflerin salgının yarattığı ekonomik durgunluk ve ticari kayıplardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiği ortadadır ve Anayasamızda yer alan Sosyal Devlet ve Eşitlik ilkeleri gereğince TÜM MÜKELLEFLERİN bu kapsama alınması ve bu konuda herhangi bir soru işareti bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz.
518 Sayılı Tebliğ ile ile salgından doğrudan etkilenen ve ana faaliyetleri itibariyle, alışveriş merkezleri dahil perakende ticaret, demir çelik ve metal sanayii, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanatsal hizmetler, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile etkinlik ve organizasyon hizmetlerinin yanı sıra sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaatı ve özel inşaat faaliyetleri, endüstriyel mutfak imalatı, araç kiralama ile matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri sektörlerinde faaliyette bulunan mükelleflerin mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiştir.
Bununla birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından alınan tedbirler kapsamında faaliyetleri geçici süre ile durdurulan yüzme havuzu, hamam, kaplıca, spor, oyun ve düğün salonu, berber ve kuaför gibi işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler de bu süre boyunca mücbir sebep hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Bahse konu mükelleflere ilave olarak çiftçi, terzi, manav, avukat, mali müşavir, mimar, mühendis, eczacı, doktor, dişçi, veteriner, fizyoterapist, yazılımcı, sanatçı gibi mükellefler de dahil olmak üzere bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri de bu kapsama dahil edildiğini söyleyebiliriz.
(Mükellef gruplarına ilişkin detaylı bilgiye https://www.gib.gov.tr/koronavirus-salginindan-etkilenmeleri-nedeniyle-beyanlari-uzatilarak-odemeleri-ertelenen-mukellefler adresinden ulaşılabilir.)
3. TEBLİĞDE BELİRTİLEN MÜKELLEF GRUPLARINDA YER ALMAYAN ANCAK 65 YAŞ ÜSTÜ ve KRONİK RAHATSIZLIĞI OLUP SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINA TABİ OLAN VATANDAŞLARIN DURUMU:
518 Sayılı Tebliğde ayrıca İçişleri Bakanlığı tarafından alınan önlemler kapsamında “Sokağa Çıkma Yasağına” tabi olan 65 Yaş üstü ve Kronik Rahatsızlığı olan vatandaşlar için ayrı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre;
Tebliğ kapsamında belirtilen mükellef gruplarına dahil olup olmadığına bakılmaksızın, sokağa çıkma yasağının başladığı tarih ile sona ereceği tarih arasındaki dönemin mücbir sebep hali olarak kabul edilmesi ve bu döneme ilişkin olarak verilmesi gereken beyannameler ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süresi YASAĞIN KALKTIĞI TARİHİ TAKİP EDEN 15’İNCİ GÜNÜN SONUNA KADAR uzatılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ OLARAK;
Yukarıda belirtilen 518 Sayılı Tebliğ ile tebliğde belirtilen mükellef gruplarının NİSAN, MAYIS ve HAZİRAN ayları süresince mücbir sebep halinde sayılmasına ve 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların “sokağa çıkma yasağının başladığı tarihten biteceği tarihe kadar olan sürede” mücbir sebep halinde sayılmasına ve bu sürelerde verilecek beyannamelerin ileri tarihlerde verilmesine ve bu beyannamelere ilişkin vergi ödemelerinin de ileri tarihlerde yapılmasına karar verilmiştir.
Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyanın ekonomik olarak ağır bir şekilde etkilendiği dönemde Bakanlığın toplumun vergi yükümlülüklerini gevşeterek vatandaşlarımızı bir nebze de olsa rahatlamaya yönelik anılan önlemleri alması sevindirici ve olumlu gelişmelerdir. Ancak salgının tüm toplumu etkilediği göz önüne alındığında tüm vergi mükelleflerinin bu kapsama dahil edilmemesi de bir takım sosyal, ekonomik ve hukuki sorunları da beraberinde getireceği kaçınılmaz bir gerçektir. Temennimiz Bakanlığın bu kapsamı genişleterek tüm vatandaşlarımızın vergi muafiyetlerini hafifletmesi yönündedir. Bu yazımızda değindiğimiz hususlar dışında da Bakanlık ve GİB tarafından vergi işlemleri ve ödemelerini kolaylaştırmak adına birtakım önlemler alınmış olup bu hususlar konusunda da vatandaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Bu zorlu süreci birbirimize destek olarak en az zarar ile atlatmak dileğiyle…
Konuyla ilgili diğer sorularınız için bizlerle her zaman iletişime geçebilirsiniz.
E-posta: [email protected]